Avrupa Konseyi’nin Türkiye’deki seçimleri izleme heyetine katılımımdan sonra AKP taraftarları, şahsıma karşı başlatmış oldukları gayrimeşrulaştırma kampanyası ile beni PKK sempatizanı olarak karalamaya çalışmaktadırlar. Türkiye’de son aylarda gerçekleşen kitlesel tutuklama ve işten çıkarılmalar da aynı yöntemle gerekçelendirilmiştir. Bu doğrultuda açıklama yapanlardan biri, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuloğlu’dur. Halbuki kendisi, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi eski üyesi olarak Konsey’in PKK’yı terör örgütü olarak değerlendirmediğini bilmektedir.
Amaç bellidir: Tartışmalı seçimlerle ilgili değerlendirmemin inandırıcı olmadığı izlemini yaratmak ve 16 Nisan referandumunun demokratik ve adil olmayan koşullar altında yapıldığı, hatta başabaş sonucun muhtemelen seçimlere hile katılmasıyla elde edilmiş olduğu konusuna olan dikkati dağıtmak. Açıklamalarımdan şüphe duyanlar memnuniyetle, Avusturya SPÖ partisinden Stefan Schennach’tan bilgi edinebilir. Kendisi aynı şekilde Avrupa Konseyi seçim gözlemcisi olarak Türkiye’nin doğusunda bulundu. AGİT ve Avrupa Konseyi açıklamaları da (Erklärung von OSZE und Europarat) konuyu net bir şekilde ifade ediyor.
PKK bayrağı ile göründüğüm resmin ne anlama geldiğini merak edenler için açıklamak isterim: Resim, Ekim 2014’te PKK ve birçok diğer Kürt kuruluşlarının sembollerinin kriminalize edilmesini protesto etme amacıyla çekilmiştir. Köln’deki gösteride konu, PKK ile sempati duyulduğunu ifade etmek değil, aralarında PKK’nın da olduğu birçok Kürt örgütünün sembollerinin yasaklanmasıydı. PKK’nın Suriye kolu o dönemde „İŞİD“ tarafından soykırıma uğratılma tehditi altında olan onbinlerce Yezidi’nin hayatını kurtarmıştı. Anlam itibariyle o zaman söylediklerim şu şekilde olmuştur:, „Tek tek örgütleri siyasi olarak nasıl değerlendirdiğimizden bağımsız olarak Kürt örgütlerinin sembollerinin kriminalize edilmesine karşıyız. Örneğin bu bayrak gibi günümüzde yasaklanmış olan sembollerin tekrar gösterilebilmesini savunuyoruz.“
Şunu da belirtmek isterim ki aynı dönemde Almanya Federal Meclisi CDU/CSU parti grubu Başkanı Volker Kauder, PKK’ya silah verilmesini talep ediyordu.
SOL Parti önceden olduğu gibi halen Almanya’da PKK yasağının kaldırılmasını ve PKK’nın AB-terör listesinden silinmesini talep etmektedir. Sorunun sadece barışcıl yoldan çözülebileceğini düşünüyoruz. Bu nedenden ötürü iki tarafın da görüşmeleri tekrar başlatarak sağlanan barış süreci yolu ile siyasi bir çözüme ulaşmalarını savunuyoruz.
Seçim gözlem faaliyetlerinin sözde tarafsızlığı ile ilgili de bir açıklama getirmek isterim: Bu gözlemci heyetler tüm siyasi kanatların temsilcilerinden oluşur. Heyetlerin siyasi açıdan dengeli teşkili bu şekilde sağlanır. Gözlemcilerin her biri hiçbir zaman „nötr“ değildir ama, her zaman demokratik temel değerlere bağlıdırlar. Nihai rapor, bu sefer de olduğu gibi tek tek gözlemlerin toplamını yansıtır.
Übersetzung: Sprachendienst des Deutschen Bundestages.